Cumartesi, 19 Şubat 2011 12:23 Güneyege
Dalyan’lı olan ve Hepsi Grubu ile Türkiye çapında tanınan pop müziğin sempatik kızı Gülçin Ergül gruptan ayrıldıktan sonraki ilk solo çalışması “Bravo” adlı single ile müzik severlerin huzuruna çıktı. Gülçin ile yeni çıkan single ve müzik çalışmaları üzerine bir söyleşi yaptık.
Hayatını özetleyebileceğin bir söz var mı, varsa nedir?
GÜLÇİN:Tekamül etmek için yaşıyorum. Bir kamikazeye binmiş gidiyoruz işte! İnişli yerlerde çok ürkmemeye bu şekilde güçlenmeye çalışıyoruz diyebilirim.
Hepsi grubunun sana ne gibi artıları ve eksileri oldu?
GÜLÇİN:Gruptan ayrılmamın yarattığı asılsız ve tutarsız haberler, dolayısıyla bu haberlerin doğurduğu yanlış değerlendirilme hoş değil. Bir de bir grup üyesi olarak tanınmak, seyircinin bir ön izleme yapmış olmasını sağlıyor, bu durumun dezavantajları da var tabi, avantajları da var. Şimdi ben tek başıma farklı değerlendirilmeliyim. Bu bembeyaz bir sayfa. İlk kez kendimi ifade ediyorum, aslında gerçekten ilk kez tanışıyoruz. Ama deneyimlediğim herşeyle barışığım, olması gereken oluyor hayatta. Her tecrübem benim için iyi bir ders oluyor, memnunum. Herkesin de mutlu olmasını isterim.
Albümde de kendi bestelerin olacakmı ?
GÜLÇİN: Single’da var albümde de olacak, inşallah.
Türkiye'nin tüm illerinde bedava konser verme teklifi gelse kabul eder misin?
GÜLÇİN: Bana hayır işleri için çalışmak ve o parayı bağışlamak daha mantıklı geldi.
Dalyan’ın senin için nasıl bir anlamı var, hayatına ne kattı. Dalyan deyince ilk aklına ne geliyor?
GÜLÇİN: Benim annem Dalyan’lı. Dalyan’da turizmi benim dayım başlattı diyebilirim, çevre koruma ile ilgili bir çok şeyi yıllar önce başlatan kişi de dayım. Her yaz Dalyan’a bir istisna olmazsa mutlaka uğrarım. Annemden dolayı Dalyan’lıyım yani, çok huzurlu, plajı mükemmel, doğa ve tarihi eserler iyi korunuyor bildiğim kadarıyla. Turistik bir yer olması güzel ve halkı da aydındır, gurur duyarım.
Eğer Dalyan da yetişmiş olsaydın bu başarıyı yakalarmıydın ?
GÜLÇİN: Küçükken yaz tatillerimin neredeyse tümünü orada geçirirdim yani Dalyan’da da yetişmiş kadar oldum neredeyse.
Tek başına çıkardığın bu ilk single herkesten farklı neler var single da?
GÜLÇİN: “Bravo” cd’sini dinlemeye başladığınızda LEVEL 1 isimli intro ile başlıyor. İntro, Bravo’nun bir parçası aslında ama isterseniz “intro” dinlemeden de Bravo’yu dinleyebilirsiniz. İlk level’da gameover oldun bir daha deneme diyorum “Bravo” şarkısında. İşte o ilk level intro. “Bravo” klip çekilmeden önce bir çok kişinin bu şarkıyla çıkmalısın dediği bir şarkıydı. Bu şarkıyla ilgili sprituel anılarım var ve çok eğlendik çalışırken. Aslında verse’lerde anlattıklarım, şarkının eğlencesinden beklenmeyecek kadar ciddi belki de. Egosunu insanlar hakkında ileri geri konuşarak tatmin eden kişilere karşı bir dışavurum. Konfuçyus’un bir sözü var "Bildiğini bilenin arkasından gidiniz, bildiğini bilmeyeni uyarınız, bilmediğini bilene öğretiniz, bilmediğini bilmeyenden kaçınız" diye. Aslında hiçbirimiz hiçbir şey bilmiyoruz ya; işte o yüzden, “kaçıyorum”... İşte bu şarkının anlattığı da bu. Daha akustik bir şarkı, “Ara Ara” sound olarak Özgür’ün marifetini gösterdiği bir pop şarkı diyebiliriz, aslında aradığınız kişi şu anda başka birisiyle görüşüyor, bir metafor üzerinde “bazı şeyler için artık geç olabilir “ mesajı var. Meşgul olan, kalbi meşgul olup da meşgul tonu veren, belki de telefon kullanan herkesin hayatında yaşanan bir şarkı bence. Yastıklara sarılıp yatar mıydın da çok duygusal bir anımda, yaşadığım yoğun acıyı şarkıya dönüştürdüğüm, çok ağlayarak yazdığım bir parça. Bizim için çok özel bir şarkıydı ilk anından beri ve yediden yetmişe herkesin hayatındaki trajikomik gerçeklerden bahsettiği için yaş sınırı tanımaksızın çok ilgi toplayan bir şarkı olduğunu gözlemliyoruz. Yani Bravo isimli single’ımı almak istediğinizde 2 farklı kapak göreceksiniz müzik marketlerde, dilediğinizi alabilirsiniz. İçinde 2 farklı poster var. Mehmet Turgut’un çektiği güzel fotoğrafları seçemediğimiz için 2 kapak tasarımıyla çıkmaya karar verdik ekibimle.
Annenin sana gösterdiği ilgiyi fazla bulduğun olur mu yoksa ailenin şımarık kızımısın?
GÜLÇİN:Annem bana aşırı ilgi göstermiyor, ben tek başına yaşıyorum evde diyebilirim.
Kıyafetlerini alırken nelere özen gösterirsin marka mı yoksa seninle uyum sağlayan bir kıyafeti mi tercih edersin?
GÜLÇİN: Marka benim için önemli değil. Giysilerime bağımlı olmayı severim. Hatta aynı şeyden bir kaç tane aldığım da oluyor. Benim için giysi sadece sevdiğim kılıflardır, ilk rengine bakarak seçerim sonra kumaşı yumuşak olmalı. Rahatlığına, enerjisine bakarım.
Single hazırlıkları kendi hislerine ve tarzına göre mi Türkiye koşullarına göre mi yaptın Single çok satması senin için önemli mi?
Öncelikle kendi hissiyatıma göre, kendimi ifade etmeye, doğallığa ve duyguya önem verdim. Sözlere baktığınızda, Bravo’daki eğlenceli kılıfın altındaki ciddi sözler, “Ara Ara”da aslında bazı şeyler için geç olabileceği mesajı, “Yastıklara Sarılıp Yatar mıydın”da herkesin hayatındaki trajikomik gerçeklerin müziğe yansımasını göreceksiniz. Kalbimden geçtiği gibi 7’den 70’e ilgi gören bir single olduğunu deneyimliyoruz.
Single çıktı şimdi tanıtım programların olacak bunlar nedir bize anlatırmısın?
GÜLÇİN:Albümü tanıtmak için programlara katılacağım tabi ki
Tanıtım programın içinde Dalyan olacak mı ya da Dalyanda bir tanıtım yapmak istermisin?
GÜLÇİN:Tanıtım konseri yapmıyorum. İlerde neden olmasın davet edilirsem, konsere gelirim.
Dalyan çok özel bir yer lütfen bunu hiç unutmayın.
Bundan sonraki yaşamında ve müzik hayatında sana sonsuz başarılar dileriz. Seni en güzel yerlerde göreceğimize eminiz.