29 Ekim 2012 Pazartesi

Saçmalık...(Zıplayan düşünceler)



Çok saçma günler yaşıyorum.
Nedense doğum günlerim hep kötü geçer... Bir istisna olmuştu o ayrı...O da çok güzel olduğu için hatırladığımda acıtır oldu.
The Guitarist diye bir film izledim dün kadın kanser olmuştu. Hayatını 2 ay sonra yokmuş gibi yaşadı. Kanseri atlattı. Nedir ki saçma sapan moral bozucu etkenler hayattan soğutan bunun yanında!? Düşününce orda, çözüp yolladıkça ardında her olumsuzluk.

Uzun zamandır yazmıyorum. Bu da yazmak değil.
Zaten kuyuya bağırmak gibi bir şey oluyor bazen, öyle bir eko monoloğu gerçekleştiriyorum.

Her şey anlaşılamayacak kadar basit demiştim. Aslında kabul edince her şey kolay. Biraz bunu düşününce iyi geliyor.

Kimseye güvenmesek daha mı iyi olacak güvensek mi daha sağlıklı kalacağız bunu ayırt edemiyorum şu anda. Arası da varsa oralarda dengede kalmak çok zor.

İnsanları çok önemsemek ne kadar da acı verici. Caring someone hurts... Yani o yüzden mi kütük robotik insanlara dönüşüyor kimileri... Ben de numb olmak istiyorum. Ben de acıtılmamak, ben de bazen hissetmemek istiyorum... Ben de pişman olmayacak kadar insanları önemsememek istiyorum.

29 Ekim 2012
18.18

No rewriting, No editing, Nothing!

Gülçin



2 yorum :

  1. Kim üzdü seni kurban oldugum :(

    YanıtlaSil
  2. Her zaman seni bir sebepten sevdiğimi biliyordum, aslında binbir sebepten seviyormuşum.
    İnsanın mutsuz olduğunda yazdığını düşünürdüm, mutlu olunca yaşamaktan pek yazamıyorsun.
    Boş zamanlarda bunalıma girdiğimi düşünürdüm, attığın tweet'i görünce ne kadar sana benzediğimi anladım :))

    Evet bu dünyanın kahrını çekmeyenler mevcut ama, bir sana boşuna pamuk kalp demiyoruz :))
    Boşuna ablamız yerine koymuyoruz. Seni seviyoruz, sen olduğun için seviyoruz. Ve öylesine bir sevgiden çok uzağız. Bazen mutlu olmak da çok basit başkalarını mutlu olduğunu gördüğünde. Ki sen benim günümü aydınlatıyorsun. Gerçekten çok teşekkür ederim bunun için

    YanıtlaSil