21 Temmuz 2013 Pazar

KIRIK BİR KALPLE, YAŞAMAKTAN ZEVK ALMANIN YOLLARI (Come, join me!)





  1. GOOD MORNING SUNSHINE!!! :)

Biz ince, kırılgan, narin, zayıf yanlarımızla da varız... 

Kırık kalple güne başlarken, sizi bomba gibi uyandırabilecek, yüzünüze bir gülümseme yerleştirebilecek bir şeyler gerekli. Uyandığınızda gözünüzün önüne gelen malum kalp kırıklarını, sürekli ileri geri sarıp oynattığınız dünü biraz sizden uzaklaştırabilecek bir şeyler olmalı. 
Uzun bir elbiseyle yüzdüğünüzü hayal edin, elbiselerin eteklerinde küçük kurşun ağırlıklar olduğunu... Bu kurşunlar eteğin çekim sırasında yukarı çıkmasını zorlaştırıyor ama zaten ıslanınca külçe gibi olan koskoca uzun elbisenin ağırlığıyla, bacaklarınıza dolanan eteğin parçalarıyla yüzmek için mücadele ederken bu kurşunlar sizi daha da dibe çekiyor. İşte ben hayatımdaki, özellikle de özel hayatımla ilgili tüm yapışkan takıntıları, dönüp duran fazla gereksiz arızaları, böyle dibe çeken ağırlıklar olarak görüyorum. Bu hissiyatı gözümde resimlendirince kurtulmak bile istemediğim, düşünerek kendimi üzmeyi sevdiğim saçmalıkları biraz da olsa kendimden uzağa fırlatma isteği doğuruyor içimde.

iLK ADIM
En sevdiğiniz majör şarkılardan birini seçmelisiniz, kendini duyurduğunda sizi gülümsetebilen bir şarkınız eğer yoksa, son zamanlarda ot gibi yaşamakta olduğunuzun bu önemli belirtisinden kurtularak başlayın. 
iPod, radyo, tv, yeni çıkan şarkıların listeleri, belki itunes store, her ne varsa işte keşfe çıkın.
Burada önemli olan ne olduğu, nasıl bir müzik olduğu değil, sizde yarattığı etki.

İKİNCİ ADIM
Telefon, dock, müzik seti gibi teknolojik ekipmanlar sayesinde, en sevdiğiniz şarkıyla uyanabilirsiniz. Her alette var bu özellik ama bunu kullanan kendim haricinde tek bir kişi tanımıyorum. Ama inanın ki güzel uyanacaksınız. Yalnız kendiliğinden biyolojik saatinizle uyandıktan sonra çalmasını tavsiye ederim. 8 saatinizi hesaplayın, kendinize kaçta uyanacağınızı fısıldayın, müzikle çalmak üzere kurulmuş olan saatinize (ya da ben ipod, iphone ve ipad ile uyumlu dock kullanıyorum) bakıp uyuyun. Sabah muhtemelen mucizevi şekilde biyolojik saatinizle uyanmış olabilirsiniz. Ve planımıza göre az sonra sevdiğiniz şarkı size günaydın diyecek. Biraz kullanma klavuzu okumanız gerekebilir belki.
Sabah dinlediğiniz majör şarkıların gününüzü güzel etkilediği araştırmalarla kanıtlanmış durumda, olmasa da etkisi aşikar zaten.

Dikkat edilmesi gerekenler:
  • Şarkının introsu sizi yataktan fırlatacak kadar güçlü başlamamalı. Yoksa o kulak tırmalayarak çalan eski çizgi filmlerdeki nefret edilesi, kırılası çalar saatlerden farkı olmayacak.Şarkınızın giderek yükselen, merhametle uyandıran bir yumuşaklıkta başlaması gerekir. Volume ayarınızı da kısık ayarlayın. Yüksek sesle uyanmak istemeyeceksiniz. Kulaklarınız da, karanlıktayken birden açılan ışık karşısında rahatsız olan gözlerinizin sendromunu yaşamasın.
  • Sözlerin ne dediği de oldukça önemli. Olumlama cümleleri içermesinde fayda var. Pozitif düşüncenin gücünü hafife almayalım, ona kaçmak isteyen, temcit pilavı gibi döndürüp döndürüp gereksiz negatiflikler düşünmek isteyen aklınızı, güzellikle meşgul etmek, güzellikleri görebilecek kadar güç verebilmek için sözleri dinleyebileceğiniz, düşünce gücünüzle pozitifi çekeceğiniz bir şarkı bulalım. Ne düşüneceğimize dikkat etmekte fayda var. 


Örnek: Alain Clark - Wonderful Day 
''Wonderful day, today is gonna be a wonderful day for me.''
Today, Everything is gonna go my way''
Lyrics: Alain Clark


Ya da ben Kirtan sevdiğim için, C.C.White'ın Soul Kirtan albümünden Karuna Sagari Ma ile uyanabiliyorum. Yüzümü güldürüyor. (mantra)

Mesela bu tatilde benim uplifting şarkım Jamie Cullum - Mind Trick'ti.

Kırık kalple yaşamaktan zevk almak, güne güzel başlayabilmek için şarkı önerilerinizi paylaşmanızı bekliyorum. ;)


Şarkı başlayınca yatakta yüzünüzde bir gülümsemeyle dinleyerek, dans ederek uyanabilirsiniz. 
Numaradan bile olsa gülümseyin,  yüz kaslarınız size mutluluk hissini hatırlatacak. Elleri, ayakları yavaşça uyandırın, sonra kollar ve bacaklar başlayan dalgayı devam ettirebilir. Tüm bunlar, bakış açınız, sizin kendinize verdiğiniz değer ve kendinizle aranızdaki mizah ve keşiflerinize bağlı. Kendi kendinize eğlenmek sizin elinizde.Dans ederken, yoga yaparken yapılan bir şey bu bahsettiğim. Vücudunuzu dinleyerek, farkında olarak, ona ne ihtiyacı olduğunu sorarak uyandırın. Tutulmuş musunuz, nasıl bir strech, nasıl bir gerinme ihtiyacı duyuyorsunuz, araştırın. Belki de kendinize biraz masaj yaparak uyandıracaksınız vücudunuzu. Belki güne meditasyonla başlayacaksınız birazdan.

Tüm bunlar henüz 1 dk bile olmadı belki de. Belki de tüm şarkıyı dinlediniz keyifle. Take your time!
Ben albümün devam etmesini tercih ediyorum. Dolayısıyla aynı çizgide ve enerjide devam ediyor sabahım. 

Devamında hemen benim ilk işim büyük bir bardakla su içmek. 
Üşeniyorsanız müsli öneriyorum malum kalp kırık olunca zengin Türk kahvaltısı biraz zor gelebiliyor.

Şimdilik bu kadar. 

Sarılıyorum...


GE










Read More

8 Ocak 2013 Salı

MONA LISA SMILE :)



Madem blog'um bensiz ağladı bunca zaman, ben yazarken kar da klavyemin tıkırtısına güzeliğiyle eşlik etsin bu gece...
İç ses: Acaba ne yazacağım!?

Görmediğimi sanıyorsunuz bazen; mention tweet'lerinizi görüyorum, okuyorum. Özellikle sürekli yazan, senelerdir beni takip eden kişileri zaten tanıyorum.
Biliyorum, bekliyorsunuz. - Ben de öyle!..

"Albüm ne zaman, ne zaman, ne zaman??? " diyen seslerinizi duyuyorum, tweet'lerinizi okuyorum.
Biliyorum albüm hazırlığı oldukça uzadı, fakat elim boş olmayacak. =  değil!
Albümümün prodüksiyonunu, çok sevilen, benim de beraber çalıştığım için çok sevindiğim biri yapmaya başladı. Şimdilik bu yeterli bir ipucu. ;)

Bu blogumun yüzünü güldüren bir yazı olmadı daha çok tweetlonger yerine kullanıldı, zavallı bakımsız cadı bahçesi blog'um AMA umarım yine yazmamı isteyenlere bir Mona Lisa tebessümü olmuştur.
Heeey! En azından şimdilik!

PS: Put your Mona Lisa smile on!
Like I do...

İyi geceler!

ya da....

Günaydın!

Her ne zaman okuyorsanız.. :)

9 Ocak 2013
02.00

Gülçin



Read More