28 Şubat 2011 Pazartesi

ETİLİFE - OCAK 2011




Sizi 'Hepsi' grubundan tanıyoruz ama yeteri kadar değil. Şimdi yepyeni bir oluşumla kendinizi bize nasıl tanıtırsınız?
G: Evet, Hepsi'deyken gruba, grubun temasına ve projelerine uyumlu bir Gülçin tanıdınız. Ama şimdi yaptığım işlerle ve şarkılarla beni yavaş yavaş tanımanızı isterim.

İlk albüm heyecanı vardır sanırım. Sunum aşamasına kadar bir sürü emek vardır...Bize yeni albümünüzden ve albümün çıkışına kadar hissettiklerinizden bahseder misiniz?
G: Bu bahsettiğimiz uzun bir süreç, o yüzden soyutlamak zorundayım, öncelikle içimdeki müzik nasıl birşeydir diye aradım, bir çok demo yaptım, "Yastıklara Sarılıp Yatar Mıydın" ve "BRAVO" benim 2009'un son aylarında yaptığım ve inandığım demolardı, ben hep zaten orta okuldan beri yazıyordum ama pek az insan yazdıklarımı görebilmiştir. mayıs ayında da öncelikle rüyamda Özgür'le tanışmadığım halde özgür'le çalıştığımı ve çıkış parçamın patladığını gördüm, ertesi gün beraber çalışacağımız haberini aldım. şok oldum. Deniz Erten'le tanışmıştık, beraber şarkı yazmaya karar vermiştik, 2010 mayısın başında ARA ARA'yı yazdık ve hemen demosunu özgür'le yaptık.o andan itibaren altyapılarımızın asıllarını yapmaya başladık, özgür'le Bravo'nun her aşamasında kararları beraber verdik. mix, master, fotograf cekimi, koreografımın Türkiye'ye getirilmesi, klip çekimi ve montaj vs., kapak tasarımı, düşünülen projeler derken, zaman akıp geçti ve buradayız. Heyecanlı olmam çok normal, çünkü tüm bu süreçte seyirci size "Bravo" demiyor duymadıkları ve görmedikleri için, Bravo'ları alabilmenin hayaliyle çalışıyorsunuz. ama bu süreçte bile beni görmeseler de GEFC beni hep desteklemeye devam etti; çok teşekkür ederim.

Tüm şarkılarda sizin imzanızın olduğunu duyduk. Kendi bestelerinizi nasıl oluşturuyorsunuz? Yani ilham kaynağınız nedir?
G: Yaşadıklarımla yazıyorum. Farklı yöntemlerim var, farklı bir çok şekilde oluşturabiliyorum. Merakla çalışıyorum, öğreniyorum, bu konuda okuyorum besleniyorum, konservatuvarda dans kompozisyonla ilgili öğrendiklerimi müziğe uyguluyorum aslında.


'Ara ara' klibinizi çok beğendim. Hepsi grubundan sonra ilk deneyimiz. Peki bundan sonrası için hedefleriniz nelerdir?
G: Görelim... Daha iyisini de yapabileceğimi bilen, beni tanıyan kişiler var. En önemlisi istikrarlı olabilmek.


“Ara Ara” video klibinizden sonra BRAVO'ya mı kilip düşünüyorsunuz?  Bunun nasıl olması bekleniyor? Sizce insanlar üzerinde nasıl bir etki bırakır?
G: " Yastıklara Sarılıp Yatar mıydın" isimli şarkıyı 1 kez Kral Tv'de dinlediler ve bir çok kişi ağladığını söyledi, demosunu dinleyenler de ağlıyordu, ben de ağlayarak yaptım ve bu duyguyu kaybetmemek için doğallığa önem verdik, sanırım dinleyici bunu hissediyor. 2.klip slow şarkıya çekilsin diyenler oluyor sadece 1 kere dinlemiş olmalarına rağmen. Ama klipten önce arkadaşlarım arasında Bravo, ara ara'dan daha cok ilgi çekiyordu. Bana kalırsa ben bir seçim yapamıyorum zaten amacımız da buydu, her biri ayrı kulvarlarda şarkılar, biri çok damardan duygusal bir slow şarkı, biri çok biraz funky eğlenceli tam konser şarkısı, biri güçlü daha elektronik esans taşıyan bir şarkı. Karşılaştırmamak lazım bu şarkıların her biri kendi kulvarında görevlerini başarıyla yerine getiriyor bence. çok mutlu oluyorum.


Danslarınız da oldukça dikkat çekiyor. Bunun için aldığınız eğitim ya da formunuzu koruma adına yaptığınız bir şeyler var mı bahsedebilir misiniz?
G: Benim esas eğitimim bale ve modern dans üzerine. hayatımda 40'ın üzerinde koreograf ve öğretmenden ders aldım. son zamanlarda çok aktif olarak dans etmiyorum. Normalde hayatım günde en az 6 bazen günde 11 saat dans ederek geçti. son zamanlarda yalnızca koreografım david ile çalıştım o da 5-6 gündü. ben aslında yoga yapıyorum yıllardır kimi zaman düzenli devam edemiyorum ama vücudum zaten doğuştan yapısal olarak esnek ve yıllarca dans etmiş olmamın avantajları da vücudumda ve bilincimde var. spor salonunda çok sıkılıyorum ama zorla gittiğim de oluyor. onun yerine doğada yürümek, bol oksijenle yakmak, kendinizi dinleyerek önem vermek daha mühim.

Danslarınız ve vokal çalışmalarınızla oldukça dikkat çektiniz. Bu albümden sonra da farklı çalışmalar da sizleri görebilir miyiz?
G:Tabii ki.


Ayrıca sesinizin farklı bir rengi var. Bunun için yaptığınız çalışmalar eğitim aldığınız özel biri var mı? Yeni albüm çıkaranlara önerileriniz nelerdir?
G: Çok teşekkürler. Ses rengimle ilgili iltifatlar aslında yaradanımıza duyulan bir beğeni. Bana düşen görev onu iyi kullanmak ve ona iyi bakmak, çalışmak. erkek bir şan hocam vardı, son yıllarda başka bir bayanla çalışıyoruz... Ama düzenli devam etmediğim dönemler oluyor, açıkçası. Düzenli derse gittiğinizde, ya da egzersiz yaptıktan sonra şarkı söylediğinizde farkı bilebiliyorsunuz, eğer farkındalığınız yüksekse. Ama "ben her şartta şarkı söylüyorum" diyenler oluyor , farkı bilmedikleri için neden bahsedildiğini bilmiyorlar. aynı ısınmadan dans etmek gibi bir şey bu.

Etiler'de tercih ettiğiniz mekanlar, spor merkezleri..vb yerler nelerdir? Sizin için önemi nedir?Etilerle bizimle paylaşabileceğiniz bir anınız var mı?
G: Etiler benim 2001 - 2008 arası hayatımın geçtiği yerdi, okulun modern dans bölümü oraya taşındı çünkü ve grubun bir çok faaliyeti etiler'de sürdürülüyordu. Etiler'de mantı yemek güzel.
Read More

22 Şubat 2011 Salı

21 Şubat 2011 Pazartesi

GÜNEY EGE GAZETESİ

Müzik Dünyasında Bir Dalyan’lı

Dalyan’lı olan ve Hepsi Grubu ile Türkiye çapında tanınan pop müziğin sempatik kızı Gülçin Ergül gruptan ayrıldıktan sonraki  ilk solo çalışması “Bravo” adlı single ile müzik severlerin huzuruna çıktı. Gülçin ile yeni çıkan single ve müzik çalışmaları üzerine bir söyleşi yaptık.
Hayatını özetleyebileceğin bir söz var mı, varsa nedir?
GÜLÇİN:Tekamül etmek için yaşıyorum. Bir kamikazeye binmiş gidiyoruz işte! İnişli yerlerde çok ürkmemeye bu şekilde güçlenmeye çalışıyoruz diyebilirim.
Hepsi grubunun sana ne gibi artıları ve eksileri oldu?
GÜLÇİN:Gruptan ayrılmamın yarattığı asılsız ve tutarsız haberler, dolayısıyla bu haberlerin doğurduğu yanlış değerlendirilme hoş değil. Bir de bir grup üyesi olarak tanınmak, seyircinin bir ön izleme yapmış olmasını sağlıyor, bu durumun dezavantajları da var tabi, avantajları da var. Şimdi ben tek başıma farklı değerlendirilmeliyim. Bu bembeyaz bir sayfa. İlk kez kendimi ifade ediyorum, aslında gerçekten ilk kez tanışıyoruz. Ama deneyimlediğim herşeyle barışığım, olması gereken oluyor hayatta. Her tecrübem benim için iyi bir ders oluyor, memnunum. Herkesin de mutlu olmasını isterim.

Albümde de kendi bestelerin olacakmı ?
GÜLÇİN: Single’da var albümde de olacak, inşallah.

Türkiye'nin tüm illerinde bedava konser verme teklifi gelse kabul eder misin?
GÜLÇİN: Bana hayır işleri için çalışmak ve o parayı bağışlamak daha mantıklı geldi.

Dalyan’ın senin için nasıl bir anlamı var, hayatına ne kattı. Dalyan deyince ilk aklına ne geliyor?
GÜLÇİN: Benim annem Dalyan’lı. Dalyan’da turizmi benim dayım başlattı diyebilirim, çevre koruma ile ilgili bir çok şeyi yıllar önce başlatan kişi de dayım. Her yaz Dalyan’a bir istisna olmazsa mutlaka uğrarım. Annemden dolayı Dalyan’lıyım yani, çok huzurlu, plajı mükemmel, doğa ve tarihi eserler iyi korunuyor bildiğim kadarıyla. Turistik bir yer olması güzel ve halkı da aydındır, gurur duyarım.

Eğer Dalyan da yetişmiş olsaydın bu başarıyı yakalarmıydın ?
GÜLÇİN: Küçükken yaz tatillerimin neredeyse tümünü orada geçirirdim yani Dalyan’da da yetişmiş kadar oldum neredeyse. 

Tek başına çıkardığın bu ilk single herkesten farklı neler var single da?
GÜLÇİN: “Bravo” cd’sini dinlemeye başladığınızda LEVEL 1 isimli intro ile başlıyor. İntro, Bravo’nun bir parçası aslında ama isterseniz “intro” dinlemeden de Bravo’yu dinleyebilirsiniz. İlk level’da gameover oldun bir daha deneme diyorum “Bravo” şarkısında. İşte o ilk level intro. “Bravo” klip çekilmeden önce bir çok kişinin bu şarkıyla çıkmalısın dediği bir şarkıydı. Bu şarkıyla ilgili sprituel anılarım var ve çok eğlendik çalışırken. Aslında verse’lerde anlattıklarım, şarkının eğlencesinden beklenmeyecek kadar ciddi belki de. Egosunu insanlar hakkında ileri geri konuşarak tatmin eden kişilere karşı bir dışavurum. Konfuçyus’un bir sözü var "Bildiğini bilenin arkasından gidiniz, bildiğini bilmeyeni uyarınız, bilmediğini bilene öğretiniz, bilmediğini bilmeyenden kaçınız" diye. Aslında hiçbirimiz hiçbir şey bilmiyoruz ya; işte o yüzden, “kaçıyorum”... İşte bu şarkının anlattığı da bu. Daha akustik bir şarkı, “Ara Ara” sound olarak Özgür’ün marifetini gösterdiği bir pop şarkı diyebiliriz, aslında aradığınız kişi şu anda başka birisiyle görüşüyor, bir metafor üzerinde “bazı şeyler için artık geç olabilir “ mesajı var. Meşgul olan, kalbi meşgul olup da meşgul tonu veren, belki de telefon kullanan herkesin hayatında yaşanan bir şarkı bence. Yastıklara sarılıp yatar mıydın da çok duygusal bir anımda, yaşadığım yoğun acıyı şarkıya dönüştürdüğüm, çok ağlayarak yazdığım bir parça. Bizim için çok özel bir şarkıydı ilk anından beri ve yediden yetmişe herkesin hayatındaki trajikomik gerçeklerden bahsettiği için yaş sınırı tanımaksızın çok ilgi toplayan bir şarkı olduğunu gözlemliyoruz. Yani Bravo isimli single’ımı almak istediğinizde 2 farklı kapak göreceksiniz müzik marketlerde, dilediğinizi alabilirsiniz. İçinde 2 farklı poster var. Mehmet Turgut’un çektiği güzel fotoğrafları seçemediğimiz için 2 kapak tasarımıyla çıkmaya karar verdik ekibimle. 

Annenin sana gösterdiği ilgiyi fazla bulduğun olur mu yoksa ailenin şımarık kızımısın?
GÜLÇİN:Annem bana aşırı ilgi göstermiyor, ben tek başına yaşıyorum evde diyebilirim.

Kıyafetlerini alırken nelere özen gösterirsin marka mı yoksa seninle uyum sağlayan bir kıyafeti mi tercih edersin?
GÜLÇİN: Marka benim için önemli değil. Giysilerime bağımlı olmayı severim. Hatta aynı şeyden bir kaç tane aldığım da oluyor. Benim için giysi sadece sevdiğim kılıflardır, ilk rengine bakarak seçerim sonra kumaşı yumuşak olmalı. Rahatlığına, enerjisine bakarım.
Single hazırlıkları kendi hislerine ve tarzına göre mi Türkiye koşullarına göre mi yaptın Single çok satması senin için önemli mi?
Öncelikle kendi hissiyatıma göre, kendimi ifade etmeye, doğallığa ve duyguya önem verdim. Sözlere baktığınızda, Bravo’daki eğlenceli kılıfın altındaki ciddi sözler, “Ara  Ara”da aslında bazı şeyler için geç olabileceği mesajı, “Yastıklara Sarılıp Yatar mıydın”da herkesin hayatındaki trajikomik gerçeklerin müziğe yansımasını göreceksiniz.  Kalbimden geçtiği gibi 7’den 70’e ilgi gören bir single olduğunu deneyimliyoruz.

Single çıktı şimdi tanıtım programların olacak bunlar nedir bize anlatırmısın?
GÜLÇİN:Albümü tanıtmak için programlara katılacağım tabi ki

Tanıtım programın içinde Dalyan olacak mı ya da Dalyanda bir tanıtım yapmak istermisin?
GÜLÇİN:Tanıtım konseri yapmıyorum. İlerde neden olmasın davet edilirsem, konsere gelirim.
Dalyan çok özel bir yer lütfen bunu hiç unutmayın.

Bundan sonraki yaşamında ve müzik hayatında sana sonsuz başarılar dileriz. Seni en güzel yerlerde göreceğimize eminiz.
Read More

19 Şubat 2011 Cumartesi

MİLLİYET CADDE - 19 ŞUBAT 2011

ARTIK KENDi KANATLARIYLA UÇUYOR
ARTIK KENDi KANATLARIYLA UÇUYOR
Hepsi grubundan ayrıldıktan sonra müzik kariyerine tek başına devam eden Gülçin, ‘Bravo’ adlı ilk single’ını çıkardı. Grubu bir arada tutmak için elinden geleni yaptığını söyleyen şarkıcı, “Yalan haberler beni üzdü” diyor
* İlk solo albümünüz   ‘Bravo’yla karşımızdasınız. Neden bu kadar uzun bir ara   verdiniz?
2009 Temmuz’unda Avrupa Müzik’le anlaşma yaptım. Nasıl bir müzik yapmak istediğimi düşünüp birçok demo hazırladım ve en sonunda ne istediğime karar verdim. ‘Yastıklara Sarılıp Yatar’ ve ‘Bravo’, o dönem yaptığım şarkılardı. Mayıs ayında Deniz Erten’le ‘Ara Ara’ şarkısını yazdık. Albümde çalıştığım kişilerin, tesadüfen bir araya geldiğini  düşünmüyorum, hepsi benim için çok önemli.

* Albümün adı ‘Bravo’. Siz kendinize en son ne zaman “Bravo” dediniz?
Aslında kendime biraz zor “Bravo” diyorum. Çünkü kendimi çok fazla eleştiririm. Herkes hata yapar normaldir ama kendime çok fazla hata yapma izni vermiyorum. Geçenlerde bir arkadaşım, “Birçok şey yaşadın ama her şeye rağmen tek başına bir şeyler yapabildin. Bravo sana” dedi. Ben de düşününce gerçekten kendime “Bravo” dedim.

* İkinci klip hangi şarkıya gelecek?
Kalbimde ‘Yastıklara Sarılıp Yatar’ var. Çok duygusal bir anımda, çok ağlayarak yazdığım bir şarkı.  

* Hepsi grubundan neden ayrıldınız? 
Ben ani kararlar veren, fevri bir insan değilim. Gruptan ayrılmamın birçok nedeni var. Ama aşkla hiçbir ilgisi yok. Özel hayatımı iletişimde olmadığım insanlar bilmiyorlardı, bu haberler de o dönem çıktı.

“KENDiMi iFADE ETME ŞANSI  BULDUM”
* Eski grup üyeleriyle görüşüyor musunuz?
İki senedir görüşmüyoruz, haberler çıktığı dönem de görüşmüyorduk. Ben hepimizin iyiliğini istiyorum. Böylesi herkes için daha iyi oldu diye düşünüyorum. 

* Dört kişi olmanın zorlukları nelerdi?
Grubun temasına uygun davranmalısınız ve o şekilde kararlar vermelisiniz. Genelde de çoğunluğun dediği olur. Ama tek başınayken kendimi ifade etme fırsatım oldu. İkisinin de keyfi çok ayrı. Benim grup olarak başlamamın nedeni; grup hayalimin olmasıydı. Hiçbir zaman gruptan ayrılayım gibi bir hırsım olmadı. Devam etmesi için elimden gelen her şeyi yaptım. Çünkü her şey bu dört kişinin beraber yakaladığı bir başarıydı.

* Neden iki farklı albüm kapağınız var?  
Fotoğrafları Mehmet Turgut çekti. İki ayrı konsept olduğu için karar aşamasında zorlandık. Şirkette hangisi ön kapak, hangisi arka kapak olsun diye düşünürken “İki kapakla çıkalım” dedik. İkisinde de farklı fotoğraflar ve birer poster var.

* Beklediğiniz ilgiyi gördü mü albüm?
Tepkiler çok güzel, çok memnunuz. Dijital platformda da gerçekten çok fazla dinleniyor.

Bu albümde en çok önem verdiğim şeylerden biri de özgün olmasıydı. Hiçbir şeye benzemesin, özgün olsun istedim, onun da yansımasını isterim.

KORKACAK BiR ŞEY YOK”
Gülçin, “İstikrarlı bir şekilde devam etmek istiyorum. Hayal ettiğim şekilde her şey iyi giderse çok fazla korkacak bir şey yok demektir. Bu single dinleyicilerde çok güzel bir etki bıraktı, sırada albüm planları var” diyor.
SENEM AYDIN senem.aydin@milliyet.com.tr
Read More

17 Şubat 2011 Perşembe

10 Şubat 2011 Perşembe

İyi SABAHlar

** İlk solo albümünüz 25 Ocak’ta yayınlandı? Neler hissettiniz? Tamamen size ait bir çalışmayla sevenlerinizle buluşmak nasıl bir duyguydu?

  GÜLÇİN: Mutluyum. Hayatımda bir taş yerine oturmuş gibi.

** Albüme ilk tepkiler nasıl? Belli bir hedefiniz var mı?

 GÜLÇİN: Tepkiler güzel, çok da bahsetmiyim ama kısaca TTNET müzik'te en çok dinlenenlerde 2. olmuşum. Cd'ler de geldiği gibi sahiplerini bulmuş. Çok teşekkür ederim. Daha iyisini de sunmak isterim.

** Albümdeki favori şarkınız hangisi? Neden favoriniz?

 Gülçin: Bunu defalarca düşündüm, İki zıt kutup var, bir şarkı çok duygusalken, bir şarkı çok eğlenceli. O yüzden her şarkının kulvarı ve görevi farklı benim kalbimde, "Bravo" sıcak eğlenceli bir şarkı; stüdyoda çok eğlendik, "yastıklara sarılıp yatar  mıydın" ağlayarak yazdığım, trajikomik gerceklerden bahseden bir slow şarkı. Hepimizin hayatında olan soruları içeriyor. Satsuma Remix, clublık bir parça, stüdyoyu sallıyordu. "Ara ara" da söz ve müziğini Deniz Erten ile beraber yazdıgımız bir şarkı yani klip şarkım.yani yarıştıramıyorum diyebilirim.

** ‘Bravo’nun ilk video klibi için Mariah Carey ve Kylie Minogue gibi starlarla çalışan bir koreograf olan David Hernandez ile birlikte çalıtınız… Nasıl bir deneyimdi. Sizinle ilgili ne gibi yorumlar yaptı?

 Gülçin: David'le çok önceden tanışıyorum, hayatımda küçüklüğümden beri çok sayıda koreografla çalıştım ama kanımca şarkılarıma uygun bir dans tarzı yaratmamız gerekiyordu. David'in tarzı, müzikalitesi ve fizikaliteleri kullanışı, dsiplinli çalışma sistemi  benim koreograf olarak onu seçmem için yeterli nedenlerdi. Benim de eğitimim dans üzerine olduğu için aynı dilden konuşuyoruz, David'e vermiş olduğum informasyonlar üzerine David bana özel, farklı güzel bir koreografi yaptı.


 
** Albümle birlikte bir imaj çalışması da yaptınız mı? İmajla ilgili size kim yardımcı oldu?

 GÜLÇİN: Çok büyük bir imaj çalışması olduğunu söyleyemem. Beni ve şarkılarımı yansıtan giysiler giydim. Albüm kapağında styling'imi Umut Eker yaptı, Günseli Türkay'ın tasarımlarını giydim. "Bravo" isimli şarkı renkli bir bilgisayar oyunu dünyasında geçiyor aslında, o konsepti yansıtmak istedik. Klipte de Ezra&Tuğba Çetin'in benim için tasarladıkları giysileri giydim. Saç aksesuarlarım da fikir fırtınalarımız sonucunda şarkılarla ilintili olarak Derya Delice tarafından benim için tasarlanıyor
.
** Neden ‘Hepsi’ grubundan ayrılmayı istediniz? Sizin ayrılığınız sonrası sanırım bir dönem sevgilinizle Dubai’de yaşayacağınız gibi haberler basında yer aldı. Bu duruma sizi ne sürükledi? İlk çıkan haberlerin ardından neden çıkıp bir açıklama yapmamayı tercih ettiniz?

 Gülçin: Böyle olması gerekiyordu, bu organik bir geçiş. Dünyada ayrılan o kadar çok grup var ki, bu olağan bir durum.  Hepimiz için böylesi daha iyi. Justin Timberlake, Beyonce, Sting, M.jackson, Robbie Williams gibi dünyanın sevdiği kişiler en bilindik örnekler. Grup olmak da farklı bir deneyim, tek başına olmak da bütün sorumluluğu omuzlarınıza yükleyen bir tecrübe. Yani her hata ve her başarı sizin sorumluluğunuzda.Ben iki deneyimi de yaşamaktan memnunum. Gruptan ayrılmamın aşkla hiçbir ilgisi yok. Kendimle ilgili bir şey açıklamak istesem, ben açıklarım. O dönemde henüz resmileştirimemiş bir ayrılığı açıklamak, insanları kandırmak olurdu. Tüm kargaşa da o dönemde çıktı, haberler asılsızdı. İyi niyetimle sustum. Bir süre sonra basın açıklaması yaptım. Ben özel hayatımla gündeme gelmek isteyen ya da polemiklere girmek isteyen biri hiç olmadım ve asılsız haberlerin, beni seven insanları üzmesi daha üzücüydü.

** Gruptan ayrılma kararı almak sizin için zormuydu? Nasıl bir sürecin ardından böle bir kararı aldınız?

GÜLÇİN: Ani kararlar veren, fevri bir insan değilim.Hepsi grubunun 4 kişilik halinin olabildiğince uzun sürmesi için elimden geleni yaptım.

** Tek başına bir albüm çıkarmak, hem de albümlerin pek de satmadığı bu dönemde riskli bir karar değil miydi? Ekonomik olarak albüm kararı almak da zor olmadı mı? 

GÜLÇİN: Deniz Erdem ve Cengiz Erdem tecrübeli profesyonel yapımcılar, bana inandıkları için Bravo şimdi müzik marketlerde yer alıyor. Aldığım haberlere göre cd'ler geldikleri gibi sahiplerini bulmuşlar. Dün 3 arkadaşım da farklı yerlerden almalarına rağmen son cd'yi ben aldım, son 2. cd'yi ben aldım dedi. Çok çok teşekkür ederim.  Bu arada fotograflarımı Mehmet Turgut çekti, çok eğlendik, çok da güzel sonuç elde ettik, elimizdeki fotografları seçmek için bilgisayar başında toplandık ama resmen seçemedik, o sırada Mehmet Turgut'un yaratıcı ekibinden Arda " iki kapakla çıkalım?" dedi, bir sessizlik oldu, "olur.... ok...güzel fikir!!" şeklinde cevap bulan bir soru oldu bu. Bu nedenle "Bravo" isimli single'ım 2 farklı albüm tasarımı ve içeriğiyle dinleyiciye sunuldu. Yani İçindeki fotografların farklı olmasının yanında, 2 ayrı tasarımın içinde 2 farklı poster de var.

** Siz kimleri dinlemeyi seviyorsunuz? En son hangi albümleri aldınız? Hepsi grubunu dinliyor musunuz?
 
GÜLÇİN: En son Selen Gülün'ün albümünü satın aldım dijital platformdan. Sonra albüm değil ama B.B.King'in bazı parçalarını satın aldım dijital platformdan.Almak istediğim bir kaç cd var bu sıralar.

** Hayranlarınızla ilişkiniz nasıl? Ayrı bir albüm çıkarma kararınıza destek verdiler mi? Gelen tepkilerden bahseder misiniz?

GÜLÇİN: Bu benim için yeni bir sayfa şimdi 7'den 70'e herkesi etkilediğini gördüğümüz bir slow şarkı var Bravo'nun içinde. "Yastıklara sarılıp yatar mıydın" şu anda oldukça ilgi toplamış durumda. Twitter'da sürekli bu yönde yorumlar geliyor. Beni destekleyen kişiler ben aktif olarak televizyona çıkmadığım dönemde bile beni desteklemeye sabırla devam ettiler. Bravo çıktıktan sonra, klibin çıkışıyla beraber de hiç ummadığım kişilerden bile övgü aldım. Şarkılarımı beğenenler özgür iradeleriyle dinliyorlar. En önemlisi müzisyen arkadaşlarımın fikirlerine çok değer veriyorum, onlar da bu işin ehli olarak yorumlarıyla beni çok sevindirdiler.

** Eğitimiz, sesiniz, dans yeteneğinizle yurt dışındaki genç müzisyenleri hatırlatıyorsunuz… Sizi kime benzetiyorlar, ya da siz kendinizi kime benzetiyorsunuz?

GÜLÇİN: Kimseye benzemiyorum, benzetilmek de istemiyorum.

** Müzik kariyerinizde en son ulşamk istediğiniz nokta hangisi?

GÜLÇİN: Bu işin son noktası bir dünya starı olmak olabilir herhalde. Öyle bir hırsım yok ama olması gereken birşey ise herşey olur.

** 1985 doğumlusunuz… Çok genç yaşta birçok başarıya imza attınız… Bize kısaca sanatla tanışma hikayenizi anlatır mısınız?

GÜLÇİN: İlkokul 2.sınıftayken sanırım pera güzel sanatlarda piyano derslerine başladım, sonra AKM çocuk korosu ve balesini de ayrı ayrı kazandım, 4 yıl sonra hocalarım konservauvara girmem konusunda beni yönlendirdiler, o sene konservatuvarı kazandım. Bir çok balede ve cocuk oyununda senelerce devlet sanatcısı olarak rol aldım.Haftada 3 kere sahnedeydim küçücük boyumla. Günde toplam 10-11 saat dans edip büyüme çağımda dizlerimin ağrısından ağladığımı, parmağım belki de kırıldığı halde sahneye pointle çıktığımı bilirim. Sonra konservauvarda bale bolumunden modern dans bolumune gectim. lisans yıllarım sırasında grupla olan ilk albümümüz çıktı.

** Genç bir kadınsınız. Alışverişle aranız nasıl? Nerelerden alışveriş yaparsınız? Marka ve tasarım ürünlere belli bir bağımlılığınız var mı?

GÜLÇİN: Özellikle giysi alış verişini sevmiyorum. Eskiden severdim şimdi bir zorunluluk gibi geliyor sadece elektronik eşyalar ve ev eşyaları almayı seviyorum. Alış verişe pek çıkmam, kendim için düşündüğüm şeyleri anlatıyorum benim için tasarlanıyor çoğunlukla.

** Boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz?

GÜLÇİN: Yoga yapıyorum, nintendo oynuyorum, yazıyorum, kitap okuyorum, ilk sıkıştırılmış salsa dersimi aldım, çiçeklerle ilglilyim, bazı dönemler düzenli olmasa da sesim için egzersiz yaptığım bir vokal koçum var.

** Sporla aranız nasıl? Hangi sporları yapıyorsunuz?

GÜLÇİN: Yoga yapıyorum bazı dönemler hiç gitmiyorum, dsiplinli hayatımı kaybettim bir süredir geceleri de çalıştığım oluyor çünkü evde. spor salonuna gitmeyi sevmiyorum.sayı sayarak bir hareketi defalarca tekrarlamak yerine yoga yapmak her anlamda beni mutlu ediyor.Yoga yalnızca spor değil, o anda kendinizle kalıp vücudunuzu ve iç sesinizi dinleyebiliyor, ihtiyaçlarına kulak verebiliyorsunuz, omurganız uzuyor,doğru nefes alıyorsunuz, ruh ve beden arasında bir bütünlük sağlıyorsunuz. kaslarınız sağlıklı bir şekilde güçleniyor.

** Nerelere gitmekten, nerelerde eğlenmekten hoşlanırsınız?

GÜLÇİN: Evime düşkünüm daha çok ama gece yalnızca canlı müzik dinlemek için dışarı çıkarım.

** Bir erkek arkadaşınız var mı? Onunla ilişkiniz nasıl gidiyor? Onun kariyerinize bakışı nasıl?

GÜLÇİN: Erkek arkadaşım yok.
Read More

7 Şubat 2011 Pazartesi

Siesta - Röportaj 6 şubat 2011

SİESTA GULCIN ROPORTAJI - 06.02.11

- Albüm çıkalı kısa bir zaman oldu fakat çok çabuk dile düştü 'Ara Ara' şarkısı. Neler söyleyeceksiniz?

GÜLÇİN: Çok mutlu oluyorum tabii ki. Bazen de, ciddiyetine varamıyorum.

- Albüm için kimlerle çalıştınız?

GÜLÇİN:  'Bravo' ve 'Yastıklara sarılıp yatar mıydın?' isimli şarkıların söz ve müziğini ben yaptım. 'Ara Ara' isimli şarkımı Deniz Erten ile beraber yaptık. Özgür Buldum'la tanışmadan önce rüyamda Özgür'ü gördüm. Çıkış parçamı yapmıştı, stüdyoda dinliyormuşuz, başarı yakalıyormuşuz güya. Komik olmamak için Özgür'e bundan bahsetmedim. Sen çok güzel bir şarkı yapmışsın, çok güzel olacakmış rüyamda gördüm dedim ve henüz yüz yüze tanışamamıştık. Ertesi gün telefonda bana şirketten Özgür'le çalışacağımı söylediler. Şoka girdim. 'Bravo' single'ımda emek veren Özgür isimli 3 kişi var. Bu durumu hala şaşkınlıkla anlatıyorum. Bu single'da beraber çalıştığım kişilerle bir araya gelmem bir tesadüf değil, spiritüel bir yanı olduğuna inanıyorum. Fotoğraflarımı Mehmet Turgut çekti. Çok eğlendik, sonra bilgisayar başında hep beraber albüm kapağı için fotoğraf seçimi yapmak için toplandık, bir türlü seçemedik. En sonunda Mehmet Turgut'un ekibinden Arda, '2 kapakla çıkalım?' dedi, bir sessizlik oldu. 'Tamam, olur' dedi herkes. Bu şekilde 2 farklı kapak tasarımı ile çıkmaya karar verdik ve kapaklar dışında içerikleri de farklı, içindeki posterler de farklı. Böylelikle dinleyici dilediğini satın alabilecek ama seçim yapmak benim için çok zor.

- Kariyerinize bir grupta başladınız fakat şimdi tek başınıza yolunuza devam ediyorsunuz. Bunun zorluğu oldu mu?

GÜLÇİN: Bir grupla başlamış olmanızın yaratmış olduğu bir etki oluyor. Ne kadar siz başka bir diyarda yaşasanız da, aradan 2 yıl geçse de... Ben yaşamış olduğum her şeyi yaşamam gerektiği için yaşıyorum. Belki çok kaderci bir yaklaşım ama bu böyle. O yüzden yaşadığım her şeyle ve herkesle barışığım, olduğu gibi kabul ediyorum.

- Albümle ilgili ne gibi tepkiler alıyorsunuz?

GÜLÇİN: Güzel tepkiler alıyoruz. Maşallah çok da bahsetmek istemiyorum aslında ama kısaca TTNet Müzik'te en çok dinlenilen şarkılar arasında ikinci sıradaymışım. İlk sipariş edilen CD'ler, müzik marketlere geldikleri gibi bir günde sahiplerini bulmuş. İlgiye çok teşekkür ederim.

- Grup üyesi iken daha çok 'çıtır kız' imajı hakimdi. Fakat yeni albümde görüntünüze daha seksi bir hava kattınız. Sevenleriniz bu imaj değişikliğini nasıl karşıladı?

GÜLÇİN: Grupla beraber ilk klibimiz 2005'te çıkmıştı, şimdi 2011'deyiz. 6 sene geçmiş. Yani doğal olarak içimden ne gelirse, yaşım ve şarkılar ne gerektirirse doğallığıyla onu giyiyorum.

- Eski grup arkadaşlarınızla görüşüyor musunuz? Albümünüz çıkınca sizi aradılar mı?

GÜLÇİN: İki senedir iletişimde değiliz ama hepimize başarılar diliyorum.

- Eski grubunuzdaki arkadaşlarınızı yarı yolda bıraktığınız söylendi. Bunun için neler söyleyeceksiniz?

GÜLÇİN: Yarı yolda bırakmak söz konusu değil. Ben Hepsi grubunun 4 kişilik halinin olabildiğince uzun sürmesi için elimden geleni yaptım. Ani kararlar veren fevri biri değilim, zaten belli oluyordur. En nihayetinde bir gruptan ayrılan ilk insan ben değilim. Dünyadaki örneklere bakarsak, upuzun bir liste çıkarabiliriz. Mesela, Justin Timberlake, Gwen Stefani, Beyonce, Sting, Michael Jakson, Robbie Williams, Cheryl Cole gibi kişileri sevmiyor muyuz? Tüm dünya çok seviyor. Eğer Justin gruptan ayrılmasaydı o şarkıları dinlemeyecektik. Bu organik bir geçiş. Ayrıca tek iş yapmak için gruptan ayrılmak da gerekmiyor.

- Müzik kariyerinizde tek başına olma fikri hep aklınızda olan bir şey miydi?

GÜLÇİN: Bu yönde bir hırsım ya da bir ön hazırlığım olmadı ama böyle bir olasılığının güçlü olduğunu hissediyordum.

- Ne kadar zamandır şarkı sözü yazıyorsunuz?

GÜLÇİN: Ortaokuldan beri yazıyorum. Aslında 6. sınıftayken piyanoyla ablama bir beste yapmıştım sözleri de oldukça komik ama hiç bir kaydı yok.

- Sahne şovları için hem şarkı söyleyen hem de dans eğitimi olan az sanatçı var. Bunun ne gibi artıları olduğunu düşünüyorsunuz?

GÜLÇİN: Farklı disiplinleri birleştirebilmek, seyircinizin sadece dinleyici değil de aynı zamanda izleyici olmasını sağlayabilir.

- Klibiniz için dünyaca ünlü koreograf David Hernandez ile çalıştınız. Klibin Kylie Minogue esintileri taşıdığını düşünenler var. Sizce böyle bir durum var mı?

GÜLÇİN: Ben David'i çok önceden tanıyorum. Hayatımda çok sayıda koreografla çalıştım ama şarkılarıma uyumlu olabilecek bir hareket kalitesi var. Fizikaliteleri kullanışı ve müzikalitesi, mükemmeliyetçi olması benim onu seçmemin nedeni. Benim asıl eğitimim dans üzerine olduğu için David'den isteklerim benim tarzımın özel olması yönündeydi. Bu konudaki tarz karışımı informasyonlarını da ben ona verdim. Örneği yok, aynı dili konuşarak karar verdik uyguladık.

- Duygusal biri misiniz?

GÜLÇİN: Çoook... En uçlardayım.

- Aşk sizin için ne anlam ifade ediyor? Aşkın bir tanımını yapabilir misiniz?

GÜLÇİN: Aşk şu anda işime duyduğum, hayatın anlamıdır.

- Hayatınızı paylaşacağınız kişi nasıl biri olmalı ve sizi kısıtlamasına izin verir misiniz?

GÜLÇİN: Beni kısıtlamaya kalkacak karakterde biri benim erkek arkadaşım olamaz ki, hayatımı paylaşsın! Bu böyle. Anlayışlı, akılcı, ruhsal anlamda olgun biri olmalı. Ama bu liste uzar o yüzden öyle birini bulmak gibi bir arayışım yok.

- Sevgiliniz yok yani?

GÜLÇİN: Hayır, yok.

 - Evliliğe bakış açınız nasıl?

GÜLÇİN: Şu andaki bakış açımdan görünmüyor. (Gülüyor)

 - Ekranda görünen Gülçin'in haricinde kendinizi nasıl tanımlarsınız?

GÜLÇİN: Şimdiye dek gruba uyumlu bir Gülçin kısmen tanındı. Şimdi ilk kez kendimi ifade ediyorum ama aslında yine kısmen tanınabiliyorum. Kendimi bu kadar tanımlayayım.


BİTKİLERİMİ ÇOK SEVİYORUM
Çiçeklerimi, bitkilerimi seviyorum Yoga yapıyorum. Son zamanlarda ilk kez sıkıştırılmış özel salsa dersi aldım. Duble dönüşlerle hızlı bir giriş yaptım galiba, çok zevkli. Yazıyorum, kitap okumaya bayılırım. Nintendo oynamayı seviyorum. Daha fazla üretmekle ilgili birçok şey yapıyorum. Son dönemde düzenli devam etmedim ama vokal egzersizleri yapıyoruz, caz standartlarından bazı şarkılar da çalışıyoruz..

AĞLAYARAK YAZDIĞIM ŞARKILARIM VAR
Şarkı yazarken yaşadıklarımdan yola çıkıyorum. İnsanlara yalnız olmadıklarını hissettirmek istiyorum. 'Yastıklara sarılıp yatar mıydın?' ağlayarak yazdığım bir şarkı. Trajikomik gerçeklerden bahsediyor, belki de o şarkıda geçen soruların tümü hepimizin hayatında var.

Röportaj: Abdullah MALKOÇ - AKŞAM GAZETESİ SİESTA EKİ
Read More