12 Mayıs 2010 Çarşamba

BENİM DÜNYAM


bir tanecik dunyam var
kusagindaki renkleri paylasarak yitiren
bizden cok cok buyuk olup
kucagimizda kuculebilen...
kocaman gorunerek 
minik kucaklar bekleyen,
goz yaslari buzullardan
ozu topraktan akan dunyam...
gun be gun yaslaniiyor.
hayati hizlandikca turu azaliyor.


o, bizim dunyamiz 
kiminin daginik dunyasi
benim duzenim
esasen sahiplenenindir o.
catisiyla bahcesiyle besleyenindir.
rengiyle giyinip kusananin, 
bu dunya pembesini gozune perde yapanin degil gercek gercekle ogrenenindir yasamayi.
biyolojik dengesinin bozulusunu kabul edip harekete gecenindir.
vahsiligini goz ardi etmeyenindir kaplanlar..
zekasini kucumsemeyenindir domuzlar...
elmasini ve armudunu ayirip secebilenindir gercek.
dunyanin renkleriyle seckin gercekler beraber yasarlar kimileri aldanirlar.
elimizden ne gelirse ,
iicimizden gecip donuyor
defalarca , kendi etrafinda 
gelecegimizle ittifakta..
hepsi ayni seydir esasinda!

insan olmanin sirri , dunyayi hor kullanmak olmamali!
hayvanlar ona pek iyi bakiyorlar.
o yuzden,eger arabadan attigi izmarit yangin cikariyorsa o bir insandir diyebiliriz artık, belki de!
o yuzden , her " extra somurucu, "tabiatiyla-tuketici" insanin bosalmis ambalajı bir saniyede kirletiyor , dagitiyor dunyami.
temizlik hastaligindan suyumuzu bosa akitiyor cahillik ...
plastikleri pek de seviyor,
harciyor dunyami bu illet riyakarlik ...
"iste bugunun insani."
o insan iyi bir insan olamiyor dunyama.

o insan, asfalta pecete atıyor, 
donüsecegini iddia ederek benle munakasaya giriyor.
cocuklarina yarayamadan pir gocuyor... 
kar etmeden caliyor ucuruyor dunyamdan
manzaramizdan, solugumuzdan...
ve en onemlisi de...........

esas insanligimizdan...



<>

5/ekim/2008

2 yorum :